Murat Güreş yazdı: PARAYLA SAADET OLMAZ, GAZİANTEPSPOR UNUTULMAZ

Gaziantepspor maçlarına gelenler taraftar mı, yoksa komedi izlemeye gelen tiyatro seyircisi mi? Geriye kalan efsane mi, gazoz mu?

Murat Güreş yazdı: PARAYLA SAADET OLMAZ, GAZİANTEPSPOR UNUTULMAZ

 

Gaziantepspor bir efsaneydi…

Bu kentin delikanlısı idi.

Pazar günlerinin değişmez adı, Kamil Ocak’ta muhteşem bir cıvıltı, kese kağıdından şapka, evden getirilen minder idi betondan tribünlere oturmak için…

Gaziantepspor, tamirhanede poster, gönüllerde harman, kahvehanelerde deplasman hesabı, ama hesapsız-kitapsız bir aşktı.

Dostluk idi, arkadaşlık idi kırmızı-siyah bir tutkuydu.

Gaziantepspor’da, Gaziantepliler top koştururdu.

Gaziantepspor, Koçero idi, Sakıp Hoca idi, rahmetli Tevfik Lav’dı, Erdoğan Arıca’ydı, Tamer Kaptan’dı, Nurullah Sağlam’dı, Yılmaz Vural’dı, Hikmet Karaman’dı, Samet Aybaba’ydı; bostan arasında oynanan maçlardan her yolu Roma’ya çıkan başarı manzumesiydi. Avrupa’ydı, Avrupa…

Gaziantepspor, aynı zamanda, ‘Antepspor’ idi.

O kadar Antepli idi yani.

Kışın, futbol topunun çamurdan kamyon tekeri kadar büyüdüğü, bugün “imar, imar rantı” diye çığlık atılan Gaziantep’te 30 binin üzerinde mahalli sporcunun futbol oynadığı tozlu sahalardan, yeşil sahalara atlamanın en güzel hayali idi.

Vizontele’de Tuba’da diyor ya umudunu yitirmiş aşk bezgini, “hayal kırıklıklarının başkenti” diye…

Gaziantepspor’dan geriye matem siyahı, Kamil Ocak efsanesinden kala kala bir beton yığını kaldı.Yıkılan hayallerin enkazı altında kaldı yüreğimiz.

Kimlik veya kartvizit arayanların elinde koca bir tarihin göz göre göre çöp olmasına göz yuman yeni dönem sermayesi, aslında müflis tüccar gibi bu şehrin en önemli sembolüsosyalleşme ve ortaklaşma aracını, tıksırıncaya kadar yediler bitirdiler.

Viran olmuş bir geçmiş, talan edilmiş tesisler, kupalarına-şiltlerine bile sahip çıkılma zahmetinde bulunulmayan şanlı bir tarih ve daha küllenmemiş bir kulüp sevdasının yangını kaldı elimizde.

Son 20 yılda şu yada bu şekilde değişen yada dönüştürülen sermaye ve “futbol endüstrisi” denilen Frenkeştayn tarafından yeniden hortlatılan ekibin yeni adı bir tık yukarıya taşınıp “Zenginler Futbol Kulübü” konulacak iken Gaziantep Futbol Kulübü (FK) oldu ve güya kent futbol tarihinde yeni bir sayfa açıldı.

Paranın gücü ile yeniden merhaba denilen Süper Lig, onlarca futbolcu transferleri, menajerler, bir dolu teknik adam, 100 milyonluk bir stadyum ile Alice Harikalar Diyarı Antep versiyonu işte böyle dolaşıma sokuldu.

Daha dün, kulüpleri semt kahvehanesi olan 30 bin sporcunun, yazın tozunda, kışın çamurunda meşin yuvarlak peşinden koştuğu işte o sahalara bugün beton gömerek zengin olanların, dönüştürülen sermayede  vitrin arayan yeni varsıllarının protokol tribününe kıçları koymaları ile  “parayla saadet olmaz” şarkılarıyla büyüyen kentin-kentlinin  takımı arasındaki derin çelişkinin tam da ortasına böyle bir hisseli harikalar kumpanyası geldi.

Oda TV’den, Muzaffer Ayhan Kara, “Gaziantepspor maçlarını 2-3 bin kişiye oynuyor” şeklindeki yazısını okuyup, yayınladığı taraftar istatistiklerine bakınca içim acıdı doğrusu.

Süper ligde mücadele eden 20 takımın maçlarına gelen taraftar sıralamasında Başakşehir ile birlikte sıralamada dibe oturmuşuz. Başakşehir maçını 689 kişi izlemiş, bizim maça 2.269 taraftar gitmiş…

Yazı ile: İki bin iki yüz altmış dokuz

Rakam 2.269 kişi…

Maça gelenler taraftar mı yoksa,

Komedi izlemeye gelen tiyatro seyircisi mi?

Çeled Uşaklar’ın oyunlarına bile daha fazla Antepli rağbet ediyorsa,bunun kararını da varın siz verin !..

Taraftar mı, seyirci mi?

FOTO: Gaziantep-27 Gazetesi arşivi

 

 

 

 

 

 

 

 

 

2.12.2021 (Haber Merkezi)

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR