CHP’DE İKİNCİ ADAYA İZİN VERMEYEN, BİRİNCİ ADAMIN, İKİNCİ ADAMINA

MURAT GÜREŞ yazdı: ‘Tek adam rejimine karşı savaştığını (!) iddia eden ama “ikinci adaya izin vermeyen” birinci adamın, ikinci adamı bu matematikte en azından benim için etkisiz, parti için yutan elaman olduğu kesin…

CHP’DE İKİNCİ ADAYA İZİN VERMEYEN, BİRİNCİ ADAMIN, İKİNCİ ADAMINA

 

AKP’nin siyasi hayata girmesi ve Gaziantep’te açık ara kazandığı yerel ve genel seçimlerle, fakir evinin gayret göstermez aylak oğlanına dönüşen dikiş tutmaz CHP’deki istikrasızlık kangrene dönüştü.

2002 yılından bu yana 18 il başkanının değiştiği partide sadece 6 yılda 10 başkan koltuğundan oldu veya edildi. Görev süresi 4 gün, 10 gün, 1 ay, 3 ay, 5 ay olan atanmış ya da seçilmiş il başkanları ile adeta bir istikrarsızlık abidesi oldu.

Gaziantep özelinde yazdığı yalancı muskanın çare etmediği umut tacirine dönüşen, sürekli kan kaybeden ama ne ölmeyi ne de yaşamayı beceremeyen kurucu parti, politik bir Hababam Sınıfı görüntüsünden öteye geçemedi, geçmek istemiyor.

Kronolojik olarak bakarsak; 2002-2021 yılları arasında dediğim gibi seçilmiş yada atanmış 18 il başkanı görev yaptı, 19. başkan kayyum olarak görevine devam ediyor.

6 yılda ise 9 başkan eskitti. Bu tabloya şöyle bir bakacak olursak daha da net anlaşılacaktır:

 2002 - 2005: Duran Ergetir

 2005 -20005: Yaşar Ağyüz 

2005 -2007: Nöfer Küllük

2007 - 2009: Hasan Öztürkmen,

 2009 - 2010: Ahmet Yılmaz

2010 – 2011: Hasan Öztürkmen,

2011 – 2012: Ali Peri

Son 9 yıla bakacak olursak fotoğraf oldukça enteresan hale geliyor:

 2012 – 2014: Mehmet Gökdağ (Milletvekilliği için istifa)

2014-2015 Mithat Yıldırım (Görevden alınma)

 2015-2015 Muhittin Sait Köse (İstifa)

2015-2015 Akif Ekici (Milletvekilliği için istifa)

 2015-2015 Mustafa Doğan (Atama)

 2015-2016 Nesrin Tuncel (Yönetimin istifası üzerine düşme)

2016-2016 Abdulkadir Ateş (Atama)

 2016-2019 Hayri Sucu (Görevden alınma)

 2019-2019 Melih Meriç (Atama)

2019-2020 Lütfü Demir (Atama)

2020- Hayri Sucu (Görevden alınma)

2021- Neşet Uçar ( Atama)

Politik cinayet nasıl işlenirin anlatıldığı Agatha Christie romanlarına taş çıkaran, halkın ve sandıktan çıkacak sonucun zerre kadar düşünülmediği, siyasi pozisyon ve makamın ikbale tahvil edilmek istendiği vahim fotoğraf işte böyle.

Üstüne üstlük geçtiğimiz gün Gaziantep’e gelerek güya bu konuları partilileriyle masaya yatıran ‘demokrasi havarisi’ bu ‘titrek hamsi örgütü’nden sorumlu genel başkan yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı’nın, günün sonunda “ikinci adaya izin vermeyiz’ mealinden yaptığı açıklama ise en hafif tabiri ile tabana ve partiye oy veren yurttaşa yapılmış en büyük hakaret olarak tarihe geçti.

Dubai’de 828 metrelik Burç Halife binasına çıkıp, Yukarıbayır’daki parti seçmenine duman işareti ile ifade etmeye çalıştığı, karşılığından hiçbir demokrat kafanın almayacağı bu saçmalığı dikte etmekte mazur görmeyen mühim adam Salıcı’nın ortaya saldığı  bu anti-demokratik biçim (kendisine son derece anlamlı gelebilir) bana göre buradan Bolu’ya kadar yol olur.

Öte yandan, bu açıklamaya hiçbir tepki göstermeyen kayyum Başkan Neşet Uçar’ın, parti içi demokrasiyi işletmek gibi bir derdinin olmadığını gözlemlemek, o yönetimin içinde olup da aslında demokrasiye inandığını bildiğim insanların bu tiyatroda perdeyi indirmemesi aslında en büyük üzüntüm.

Hepsini geçtim, partinin Anayası’sı olan tüzüğün de rafa kaldırılması da aslında “ikinci adaya izin verilmemesi” zihniyetinin ne kadar içselleştirildiğini de net olarak ortaya koyuyor. İl ve ilçe yönetimleri görevden alındıktan sonra 1 Nisan 2021’de kayyum atanan Neşet Uçar ve yönetimi tüzük gereği partiyi 45 gün içinde seçime götürmeli idi!

Nerede ise 150 günü geçti…

Gerekçe ne ?

Pandemi!...

Parti, gerek lokalizasyonu gereği, gerekse genel merkez tarafından bulaştırılan ahkam virüsü nedeni ile nerede ise entübe olacak ama pandemi gerekçesine sığınınca, bende  Melih Cevdet Anday’ın, “Troya Önünde Atlar” şiirine yaslandım.

Alınmasın ama kayyum başkan Neşet Uçar sanki o şiirde geçen, “…hiç bitmeyen koşu’yu anımsatıyor.

Bilemiyorum ama “belki ölümsüz atları vardır…”

‘Tek adam rejimine karşı savaştığını (!)  iddia eden ama “ikinci adaya izin vermeyen” birinci adamın, ikinci adamı bu matematikteen azından benim için etkisiz, parti için yutan elaman olduğu kesin…

Valla onların tabiri ile “Saray İktidarı”na karşı bu “Ankara Dükâlığı” kendilerine rağmen başarılı olabilir mi bilemiyorum.

Yalnız bir şarkı çalıyor onu dinliyorum…

“Biz üç kişiydik” diyor ya “Bedirhan, Nazlıcan, bir de ben…”

İşte parti de ; sen, ben, bizim oğlan ile,

O, keyfi ve kahyası arasında gidip geliyor…

Umarım anlatabildim, “ikinci adaya izin vermeyen”, birinci adamın, ikinci adamı…

Gaziantep’ten, baklava tadından selam ederim...

 

 

 

 

 

 

4.10.2021 (Haber Merkezi)

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR